22.Nolu Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi

27 Kasım 2018 | Salı

 

İTO'da zümre toplantısı sektörü bir araya getirdi

22.Nolu Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi, İstanbul Ticaret Odası’nda ‘Sektorun Sorunları ve Çözüm Önerileri’ konulu zümre toplantısı düzenledi.

Komite Başkanı Köksal Yüzbaşıoğulları’nın yönetiminde 27 Kasım Salı günü gerçekleşen toplantıya, İstanbul Ulaştırma Bölge Müdür Yardımcısı Yalçın Doğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdür Yardımcısı Süleyman Güler, TUHİM yetkililerinden Recep Çelik, İstanbul Otobüs A.Ş Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin, İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclis Başkanı Mustafa Yıldırım, 22. Nolu Komite Üyesi, İTO Meclis Üyesi ve İSTAB Başkanı Turgay Gül,  22 Nolu Komite Başkan Yardımcısı ve İSTAB Başkan Yardımcısı Aziz Baş, Komite Üyeleri ve Meclis Üyeleri Levent Birant, Ahmet Karakış, Celal Kalkan, Reyhan Şeker, Komite Üyeleri Dursun Ali Camadan, Metin Uludağ, Ahmet Akgenç ve Bülent Doğmuş, İSTAB Yönetim Kurulu üyeleri ve eski İSTAB Başkanı Ali Bayraktaroğlu, TTDER Genel Sekreteri ve 23. Nolu Yolcu Taşımacılığı ve Seyahat Acenteleri Komite Üyesi ve Meclis Üyesi Mehmet Öksüz, TÖHOB Genel Sekreteri Onur Orhon, Halk Ulaşım Yönetim Kurulu Başkanı Naci Yağız ve çok sayıda sektör mensubu da zümre toplantısına katıldı. 

22.Nolu Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Toplantısını Komite Başkanı Köksal Yüzbaşıoğulları yönetti. 

Turgay Gül / 22.Komite Üyesi ve Meclis Üyesi

Sektörün ilgisizliğine sitem 
22 Nolu Komite Üyesi ve Meclis Üyesi Turgay Gül yaptığı konuşmanın başında sitemini dile getirdi: Gönül isterdi ki bu salona sığmayalım, hatta dışarıda ekran kuralım ve oradan söyleyeceklerimizi iletelim. Her toplantıda biz sorunlarımızı dile getiriyoruz ama birlikte olmaya gelince yeterli ilgiliyi gösteremiyoruz. Burada sektör mensuplarımızın katılımının az olmasından dolayı sitemimi yapmak istiyorum.” 


Belediye düğmeye basıp, plaka tahdidini başlatmalı 

Plaka tahdidiyle ilgili her zaman dik bir duruş gösterdiklerini ve plaka tahdidinin artık İstanbul ‘da uygulanmaması için herhangi bir engel kalmadığını savunan Turgay Gül, “Neden bir engel kalmadı? Çünkü sektöre giriş şu an durdurulmuş durumda. Şu anda birisi gidip “benim param var” dese de taşıt kartı alıp bu sektöre giriş yapamıyor. Şu an bu sağlanmış durumda. Bunun devamını bekliyoruz. Bunun ötesinde taşıt kartları, yetki belgeleri her türlü sistem oturmuş durumda. Birde ocak ayı sonuna kadar tüm servis araçlarının seri plakaya geçişleri de sağlanmış olacak. Bunu çok önemli ve değerli buluyoruz. Kamunun ve belediyenin yapacağı tek bir şey kalacak. Düğmeye basacak ve ertesi sabah plaka tahdidini uygulayacak. Bunun kaçarı yok. Bunu niye bu kadar açık yüreklilikle söylüyoruz! Türkiye gerçeği var. İstanbul plaka tahdidini yapmayacaksa niye diğer illerde bu uygulama var. Türkiye gerçeğinde plaka tahdidi uygulayan 40’a ulaşan şehir var. Bu illerde uygulanıyorsa, İstanbul’da da uygulanabilir. Artık İstanbul’ da servis sektöre kontrol altında ve sektörün içinde bulunanlar belli. Bundan sonra artık bunun bir sınırlandırılmasının yapılması gerekiyor. İTO Başkanı da yönetimi de bize destek veriyor.  Desteklerinin devamını diliyoruz. Sektör bunu bekliyor. Bunu bir güvence ve geleceğe yönelik bir rahatlama ve emeklilik sigortası olarak görmek gerekiyor. Bunu bir rant olarak görmemek gerekiyor. Kimsenin rant beklentisi yok. 30 yıl bu işe emek veren bir insanın bırakırken elinde bir şey kalmıyor.  Küçük bir meblağ kalması çok şık olur. Rant edilecek kişiler varsa hep birlikte savaşalım. Ne gerekiyorsa yapalım. Tahdit ile fiyatlar değişmiyor. Böyle bir yanlış algı var. Öğrenci servis ücretlerini belediye belirliyor. Plaka tahdidi fiyatları artıran bir unsur değil. Bir işi piyasanın iki üç katına yapamazsınız. Bunu sistem kabul etmez zaten. Esnaf arkadaşların bir emeklilik ikramiyesi olarak görünsün.  Plaka tahdidi ile görüşümüz net. Kamuya en üst düzeyde görüşümüzü ilettik” dedi.  


Okul servis ücretleri 

Okul servis ücretlerinin artışına yönelik teklif hazırlığında tüm maliyet artışlarını içeren bir çalışma yaptıklarını ve yüzde 26 artış talebinde bulunduklarını belirten Turgay Gül, “Ama maalesef bunun yerine önce yüzde 10, her güzergaha da 5 lira yönünde bir karar çıktı. O gün ki UKOME toplantısına bende katıldım. Esnaf odası da oradaydı. İfade etmeye çalıştık. Biz her toplantıda söz aldık. İTO Başkanımıza UKOME toplantılarında ticaret odalarının asil üye olarak yer almasına yönelik çalışmaları için de teşekkür ediyoruz. Biz bu dönem bunun gerçekleşeceğine inanıyoruz. 22’inci komitede 17 bin üye var.  UKOME’de bu sektörün sorunlarını anlatacak birinin olması şart ” dedi.


Seri plaka, sensör ve hostes sorunu

Seri plakaların noterlerden verilmesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Turgay Gül, “Noterlerden yapılabileceği için ocak ayına kadar seri plakaların verileceğini düşünüyoruz. Hostes ile ilgili sorunumuzu da Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’ne ilettik. Lise mezunu hostes bulmanın zorluğunu her ortamda dile getirdik. Sektörde ne kadar büyük problem yarattığına yönelik yazımızı da belediyeye ilettik. Hostes konusunda davalarımızı açtık. Hostes sorununun çözümü için her türlü girişimde bulunuyoruz Alınan kararlarda işin ekonomikliğinin bir tarafa bırakılması da yanlış. Sektör araçlara takılacak kameraların sorumluluğunu almak istemiyor. Belediye veya İçişleri Bakanlığı bunu kontrol etmek istiyorsa ortak bir sistemle bu kontrol edilsin. Kamera sistemi olmalıdır ama kontrolü ve görüntülerin kime verileceğinin iyice irdelenmesi gerekir. Sürücü eğitimlerinin tek bir kurumun yapmasını istedik. Çalışan araçların yaş sınırının artırılmasını da istedik. İl Milli Eğitim rehber öğretmenleri eğitsin, okul rehber öğretmenleri de şoförleri de eğitsin. Bir kitapçık olsun. Kamera ve sensörün sadece yeni araçlarda olması konusunun üzerinde duruyoruz. Mevcut araçlara bu sensörün sonradan takılması çok tehlikeli. Elektrik aksamına müdahale ediliyor. Oluşacak bir problemde sorumluluk kimde olacak. Biz sensör takabilecek yerleri istedik. Bize Sanayi Bakanlığı’ndan “araç üreticileri bunu yapmalı” diye yazı geldi.  Sektörün hiçbir kurumundan bu konuyla ilgili bilgi almadan bu yapıldı. Sensör olabilir ve yeni araçlarda üreticilerin sorumluluğunda olmalı. Okullarda talep edilen bağışların kaldırılması da talebimiz arasında yer aldı. Bu bir pazarlık unsuru haline geldi artık. İyi yapan mı, çok bağış veren mi artık bu noktada. Bununla rekabet etmek çok zor. Parayla kaliteyi satın almanız mümkün değil. Sektörün ekonomisini düzelterek kaliteye ulaşabilirsiniz. Usul ve esaslarda yer alan açık eksiltme düzenlemesinin kaldırılmasını sağladık. Hizmetini düzgün yapan esnafın firmaların devamını sağlamak amaçtı. Kademeli saat çok önemli. Neden İstanbul’da uygulanmadığını veya bir iki adım atılmadığını anlamış değiliz. İstanbul’da trafik rahatlayacak ve sektörümüz atıl kapasitesini daha verimli” kullanma imkanımız olacak” dedi.

22. Komite iş planları 

22’inci komite olarak iş planlarını oluşturduklarını belirten Turgay Gül. “İş planlarımız arasında yine plaka tahdidi olacak. UKOME’de temsiliyet. 100 km altında taşımacılık konusunda artık Bakanlığın ve belediyenin bir araya getirerek bir çözüm bulmasını çok önemsiyoruz. Bunu anlamakta çok zorlanıyoruz. Araçların Kocaeli’ ye Çorlu’ya gitmesi bununla ilgili çok tepkiler alıyoruz. Trafik Akademisi Projesi ile ilgili çok önemli çalışmalar yaptık ama her gün yeni bir sorunla uğraşmaktan buna gelinemiyor. UKOME ’nin toplantılarından ve gündeminden zamanında bilgilendirilmek istiyoruz.  Sosyal güvenlikle ilgili ve peşin vergi konusunda ayrıcalık tanınmalı. 3-4 ay vadelerle çalışan mensuplarımız var. Şu anda finansman giderlerinin aylık 2.5 oranlarına geldiği bir ortamda zararımız da çok büyük oluyor” diye konuştu.

Aziz Baş / 22. Komite Başkan Yardımcısı

Maliyet artışları hepimizin belini büktü 

22.Komite Başkan Yardımcısı Aziz Baş’ta sektörün yaşadığı sıkıntılarla ilgili açıklamalarda bulundu: Öncelikli sıkıntı akaryakıt maliyetleri. Teklif süreci, rekabet ve finansman maliyetleri. Kazancımızın yaklaşık yüzde 40’lık kısmını akaryakıt maliyeti oluşturuyor. 2017 Ocak fiyatı 4,56 kuruş, 2018 Ocak fiyatı 5,03 kuruş, 2018 Kasım fiyatı 6,30 kuruş civarıdır. 10 aylık süreçte bu maliyetimize yüzde 25 zam geldi. Çok ciddi maliyet. Hepimizin belini büktü. Benzin ve motorin fiyatları aynı. Eskiden herkes dizel yakıtı ucuz olduğu için tercih ederdi. Ticari araç kullananlara vergilerin azaltılması ve destek verilmesi gerekiyor.  Araçların sigorta maliyeti, bakım maliyeti ve araç bandrolleri var. Muayene harçları var. Lastik gideri var. Çalıştırdığımız personelin giderleri var. 


2017 model ticari araç satan firmalar var 

Araç satın alma gideri 2017 ile 2018 yılı arasında yüzde 15 ile 65 oranı arasında artışlar oldu. Bu artışlar canımızı yaktı. Bu maliyetler karşısında aracını yenileyen, araç satın alan çok az. 2017 yılında 4 tane araç satan otomotiv firmasından bilgi aldım. 2017’de ürettikleri araçların yüzde 70’ini aynı yıl içinde satmışlar. 2018 yılı içerisinde aynı firmalar 2017’de ürettikleri araçların yüzde 30’unu üretmişler. Bunun ancak yüzde 10’unu satabilmişler. Hala 2017 model ticari segmentte araç satan firmalar var. 2019 üretiminin başlayacağı bir noktada biz nereye gidiyoruz.


Yeterli ilgi ve destek görmüyoruz

Bu şartlarda bu maliyetler üzerinde mesleğini sürdürmek isteyen bizlere destek ve ilgi kamu tarafından gösterilmemektedir. Biz ticareti doğasına göre yapmak istiyoruz. Bu sektöre gereken ilgi ve alaka hiçbir şekilde verilmiyor. Horlanıp, duruyoruz. Her kurum kendine göre sektörümüzü yönlendirmeye çalışıyor. 4 Bakanlığın çıkardığı Yönetmelik 81 ilde uygulanması düşünülerek çıkartılmış. Bu yönetmelik ile (sensör, kamera, beyaz cam, 3 noktalı emniyet kemeri zorunluluğu) oluşan maliyet ve İBB’ nin taşıt kartı, taşıt kartı devir bedeli, yol belgesi, şoför kartı ve plaka değişikliği gibi unsurların da sırtımıza binmesi ile maliyetlerimiz daha da arttı.


Artık dayanamıyoruz

Hep cebimizden alıyorsunuz. Nereye kadar bunun sonu yok mu. Nereye kadar cebimizdeki parayı alacaksınız. Ben çocuğumun rızkını keserek kamuya vermek zorunda değilim. Vergimi ödüyorum, SSK’yı ödüyorum. Üzerime düşen görevleri zaten yapıyoruz. Şu olacak, bu olacak yapıyoruz. Nereye kadar yapacağız. Artık dayanamıyoruz. Sektörümüzle ilgili fiyatlandırmalar yapılırken bu maliyetlerinde göz önünde bulundurulması ve ücretlendirilmesinin kurumlardan talep etmekteyiz. Bizlerde fiyatlarımızı sunarken bu ücretleri göz önünde bulundurmalıyız. Kamunun sektörel bazı işlerden ücret almamasını talep ediyoruz. Kamunun buna ihtiyacı mı var. Sektörümüzün bu paralara ihtiyacı var. 


Teklif verirken maliyetlerimizi göz önüne alalım

Teklif ve rekabet konusu da kişinin kendisi ile alakalı. Ama teklifleri verirken bu maliyetleri göz önünde bulundurun. Finansal risklerinizi en aza indirin. Hele hele şu dönemde. Sektör sektör insanlar çöküş içerisinde. Ödeme güçlüğü içerisinde. Teklif verilirken ödeme vadelerinin çok iyi irdelenmesi hatta çalıştığınız şirketlerden teminat alınması konusuna dikkat edilmesi gerekiyor. Ben de bir tanesinden almayı başardım. Ama bunu alan sektör mensuplarımız var.  Niye bunu istiyoruz, uzun vadede alınan çekler bizim sıkıntımız. 6 aylık çek alınıyor, iki ay sonra şirket konkordato istiyor. Bunu kötü niyetli art niyetli kullananlar var. Nereye varacak bunun sonu. Kayyum heyeti size ödeme yapılsın diyorsa yapılıyor.  Faturayı kes KDV’yi vergiyi öde ama parayı alma. Bu ticaret değil. Faiz oranlarındaki artışlar 0,60’dan 2.50 TL’ye kadar çıktı. Bu maliyet artışı ile sektörel yatırımlar yapılamıyor. Yatırım yapan var mı? Bununla ilgili çözüm önerimiz, ticari araç kredilerinde faiz ve vergilerin indirilmesi. Faiz sistemi biraz daha mantıklı olmalı. Elde ettiğiniz kazanç ile aracınızın borcunu ödemiyorsunuz ve araba almıyorsunuz. 31 Aralık’a kadar yapılan ÖTV ve KDV indirimleri de yeterli olmadı. Bu imkanın süresinin uzatılması önemli. Salonun hali ile sektörün durumu ortada. Sektöre verilen destek olarak gösterilen nefes kredisi için de gelen bilgiler; bu krediyi kullanmak isteyenlerden “borcu yoktur” yazısı isteniyor. Bu krediyi isteyen kişinin borcu var ki bu krediyi talep ediyor.


Hepimiz sıkıntıdayız 

Günde 2 milyon kişiyi taşıyan sektör mensupları olarak bizlere değer verilmedi. Bize değer vermeyene bizde değer vermeyeceğiz. Sektördeki herkesin beklentisi para kazanmak. Bu gerçekleşmediği için hepimiz sıkıntıdayız. Biz işlerimizi değerinden daha düşük almaz isek kazancımızı artırırız. Gelin fiyatlandırmayı yaparken bütün bu maliyetleri üstüne koyarak yapalım. Kısır döngü içerisinde bu işi yürütmeye çalışıyoruz. Bu mesleğe çeki düzen vermemiz gerekiyor. Bunu yapmazsak para kazanmamız mümkün değil.  Plaka tahdidi ile ilgili de yüzlerce çalışma yaptık. İlgili kurumlara sunduk, sonuç. Bizler sonuç istiyoruz. Bizle dalga geçmeyin, sonuç verin. Bu böyle olmayacak deyin, bizde yolumuza bakalım. Bu insanları oyalamayın. Herkes zamanı gelir, kararını verir” dedi.  

Mustafa Yıldırım / TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi Başkanı

Taşımacı para kazanmıyor 

TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım’da bir konuşma yaptı. Bu kadar büyük bir sektörün bu salonu doldurmaması çok büyük bir eksiklik. Şu anda sektörde kimse para kazanmıyor. Sorunlar gayet güzel dile getiriliyor. Bu sorunları ticaret odasından belediyeye taşımak gerekiyor. Kademeli saat konusunda sektörün taleplerine kulak verilmeli. Sektör daha verimli çalışma imkanına kavuşacak. Maliyetler giderek artıyor. Kent lojistiği planlamasının yapılması gerekiyor. Özellikle yük dağıtımının geceye alınması trafiği yüzde 30 rahatlatacaktır. Toplu Ulaşım Yasası’na ihtiyaç var. Dört yasa ile taşımacılık idare edilmeye çalışıldığı için sorunlarda bitmiyor. Kamu yönetme gücünü kötü kullanıyor. Yaşanan trafik kazalarının nedenleri arasında ekonomik sıkıntılarda var. Otobüsçünün cebinden paraya almak marifet değil. 5 milyon ticari taşıt var ama taşımacıların örgütlenme anlamında çok güçlü değil.  Sivil toplum yapılanması çok parçalı. Bu sektörün bir konfederasyonu yok. Mesele güçlü sivil toplum örgütü olabilmek” dedi.

Süleyman Güler / İBB Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdür Yardımcısı

Toplantıda en son olarak İBB Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdür Yardımcısı Süleyman Güler soruları cevapladı:

Tahdit konusu dönüyor, dolaşıyor geliyor. Bize deniliyor ki, söyleyin olacak mı, olmayacak mı!. “Biz olmayacak” dedik ama anlatamıyoruz. Ama o da bizim amirlerimizin kullandığı ifade bu. Tabii başka bir durum oluşursa bizde bürokratlar olarak elimizden geleni yapıyoruz. Eğitimin tek elden yapılması konusu gündeme geldi. Bizde eğitimin tek elden yönetmeye yönelik bir çalışma yürütüyoruz. İlk etapta 100 servisçimize eğitim vereceğiz. Daha sonra bu devam edecek. Eğitimi almayanlar Toplu Ulaşım Değerlendirme Sistemi içerisinde yer almayacaklar. Okul servis ücretlerine yönelik yüzde 26 ücret artış talep dile getirildiği ancak olmadığı söylendi. Ama burada hassas bir denge yani vatandaş var.  Kademeli saat konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bununla ilgili nihai kararımızı vereceğiz. Kamera ve sensör konusu yeni üretilecek araçlarda olması konusu var. Yeni araçlar zaten böyle olacak. Mevcut araçlar noktasında sizinle istişare ederek revize edilmesi noktasında destek veririz. Sistemde ikinci yol belgesinde hata vermesi noktasında biz notumuzu aldık. Yol belgesi konusunda geri dönüş yapacağız. Sosyal etkinlik belgelerini vermeyi durdurduk, yanlış kullanım noktasında olduğu için bu belgeyi vermeyi düşünmüyoruz. Ama 14 koltuk ve üzeri araçlara turizm servis belgesini bugün yani 27 Kasım Salı günü itibariyle tekrar vermeye başlıyoruz. 

İbrahim Doğan Salman/ İTO Yönetim Kurulu Üyesi

Turgay Gül / 22.Komite Üyesi ve Meclis Üyesi / Aziz Baş / 22. Komite Başkan Yardımcısı

22.Komite Üyeleri ve Meclis Üyeleri

Treegroup Yönetilebilir Web Sitesi

Çerez Politikası

Çerezler, İSTAB web sitesini ve hizmetlerimizi daha etkin bir şekilde kullanmanızı sağlamaktadır. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için Çerez Politikamızı ziyaret edebilirsiniz.